Türkiye’de düzenlenen Psikodans atölye çalışmalarının eşsiz bir örneği bu kez de İstanbul Doğa’nın değerli takipçileriyle buluşuyor. 

     “Psikodans ve Doğanın Ayrılmaz Bütünlüğü”

     Psikodans, bedenin ritmini doğanın akışıyla buluştururken kişinin içsel dünyasıyla dış çevresi arasında benzersiz bir köprü kurar. Doğanın nefesiyle uyumlanan her adım, bireyin duygularını özgürce ifade etmesine ve zihinsel yüklerinden arınmasına yardımcı olur. Rüzgârın yön verdiği hareketler, toprağın dayanıklılığını hatırlatan duruşlar ve suyun akışkanlığını yansıtan dönüşler, dans eden kişinin hem kendisiyle hem de doğayla daha derin bir bağ kurmasını sağlar. Böylece psikodans, doğa tutkusunu yalnızca bir sevgi biçimi olmaktan çıkarıp, beden, zihin ve çevre arasında bütüncül bir iyileşme yolculuğuna dönüştürür.

     “Yer çekimine karşı özgürlükçü bir direniş”

     Psikodans, bir dans pratiği değildir; sözcüklerin ötesine geçen, bedeni merkeze alan, bilinçdışı imajların koreografi aracılığıyla görünür kılındığı yaratıcı bir grup terapisi biçimidir. 

    Müzik ve ritmin eşlik ettiği bu bedensel süreçte, kelimelerin taşıyamadığı duygular ifadesini bulur. Psikodramatik imgeler bir iç dünya haritası gibidir; dansla bu haritalar yeniden yapılandırılabilir. 

    Bu atölyede, içsel imgelerinizi keşfederek bedeninizin diliyle ifade etme imkanı bulacak; duygularınızın kaynağına inmeye, bastırılmış yaşantılarla temasa geçmeye ve spontane bir akışta yeni anlamlar kurmaya davet edileceksiniz. 

    Bu deneyim psikodrama, sanat terapisi, dans terapisi ve yaratıcı beden pratikleriyle ilgilenen kişilerin yanısıra; içsel yolculuğuna alan açmak, kendisiyle ve yaşamıyla daha derin bir bağ kurmak isteyen herkes için açıktır. 

    “Bu yaşantı grubunda sözcükler bedenin salınımlarına, sorular cevaplara, sessizlik katarsise dönüşüyor”

      Not: Sizin için yer ayrılacaktır. Etkinliğe kayıt olan katılımcıların gelmesi önemlidir.

      Eğitmenler:
      Uzm Psk Can Güngör
      Psikiyatrist Dr Elvan Çiçekçi