ANADOLU'NUN RENGİ SAFRANBOLU'DA TREKKİNG
- Limit :24
- Kalan :23
- Gerekli Kredi :Paylaşım Usulu
Etkinlik No | 3263 | |
Etkinlik Türü | KONAKLAMALI ETKİNLİK | |
Etkinlik Tarihi | 1.08.2024 Perşembe | |
Etkinlik Yeri | KARABÜK / SAFRANBOLU / YÖRÜK | |
Etkinlik Süresi | 3 Gün | |
Etkinlik Sorumlusu | SUAAT ARSLAN |
Üyelik | Herkese Açık | ||
Lisans | Gerekli Değil | ||
Son Katılım Tarihi | 29.07.2024 Pazartesi | ||
Puan Sınırı | Sınırlama yok | ||
Zorluk Seviyesi | 3 | Normal |
Yapılacak etkinlikler için ANA SAYFA'ya tıklayın
Detaylar
Bütün etkinliklerimiz, Kulüp gönüllüleri tarafından tamamen gönüllülük esasına uygun olarak yapılmaktadır.
Anadolu'nun renklerini yansıtan, dillere destan Safranbolu için yola çıkıyoruz.
TARİH İÇİNDE SAFRANBOLU
Anadolu’nun kuzeybatı kesiminde, tarihte Paflagonya (Paphlagonia) olarak adlandırılan bölgede bulunan Safranbolu’nun bilinen geçmişini MÖ 3000 yıllarına kadar tarihlendirebilmekteyiz. Kızılırmak ile Filyos Irmağı arasında kalan bu bölgede, Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pontuslar), Romalılar, Selçuklular, Çabanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği sürmüştür. Safranbolu Kalesi’nin, bugünkü Kent Tarihi Müzesi'nin ya da eski Hükümet Konağı’nın bulunduğu tepe, Türklerin kesin egemenliğine Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan’ın oğlu Melik Muhiddin Mesut tarafından 1196 yılında geçmiştir.
Safranbolu tarih boyunca çeşitli uygarlıklar arasında el değiştirdiği gibi Türklerle Bizanslılar arasında ve hatta Türk beylikleri ile Osmanlılar arasında da el değiştirmiştir. Safranbolu hakkındaki bu süreci izleyebildiğimiz en eski bilgileri ise arşiv belgeleri ve özellikle de seyyah notlarından öğrenmekteyiz. Örneğin, İbn-i Batuta’nın gezi notları gibi. Batuta, 1332 yılında Anadolu gezisinin Safranbolu ayağında, Safranbolu Kalesi’ndeki misafirlik ve dinlediği Kur’an-ı Kerim tilavetini gezi notlarına kaydetmiştir. Hatta Candaroğlu "Süleyman padişah"ın oğlu Ali Bey ile görüşmesini kısa, ancak bizim için açıklayıcı şekliyle aktarmıştır. Batuta’nın bu notları özellikle, askeri üs olarak kale Safranbolu’sunu, Kalealtı yerleşimi ve Cami-i Kebir semtlerini sözlü tasviri nedeniyle çok değerlidir. Gerçekten de 1326 yılında Candaroğlu Süleyman Paşa, Safranbolu’yu hâkimiyeti altına almış ve günümüzde halen daha yerinde görebileceğimiz hamam, medrese, cami gibi Safranbolu’nun ayakta kalabilen en eski dini ve sivil yapılarını kasabaya hediye etmiştir.
Safranbolu’nun Osmanlılar tarafından ilk olarak alınışı ise muhtemelen 1354 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Bey’in oğlu Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten sonra Safranbolu yine Osmanlılar ile Candaroğulları arasında el değiştirmiştir. 1423 yılında Padişah II. Murad zamanında yörede kesin olarak Osmanlı egemenliği sağlanmış ve Safranbolu kaza olarak Bolu sancağına bağlanmıştır. Özetlemek gerekirse Safranbolu, Osmanlı döneminde iki kazadan meydana geliyordu. Birincisi, merkezde bulunan “Medine-i Taraklı Borlu” (ki burası günümüzdeki tarihi Safranbolu’dur), diğeri bugünkü Yörük Köyü ismiyle bildiğimiz “Yörükan-ı Taraklı Borlu”dur. 1811’de bu iki sancak kaldırılarak Padişah II. Mahmud döneminde Viranşehir sancağı kuruldu. Bu sancağın merkezi ise Safranbolu’ydu. 1870 yılında Osmanlı’daki idari yapı yeniden düzenlenmiş, bu çerçevede Safranbolu kaza yapılarak Kastamonu sancağına bağlanmıştır. Aynı yıl içinde belediye kurulmuş ve ilk Belediye Başkanı da Hacı Muhammed Ağa olmuştur.
Safranbolu, 1927 yılında Zonguldak Vilayeti’ne bağlanmıştır. Safranbolu’ya bağlı bulunan Ulus Bucağı 1945’de, Eflani ve Karabük Bucakları 1953’de Safranbolu’dan ayrılarak ilçe haline getirilmiştir. Ancak 1937 yılında Türkiye’nin ilk ağır demir sanayinin Karabük’te kurulmasıyla Karabük hızlı bir gelişme göstermiş ve Karabük 1995 yılında Türkiye’nin 78. ili olmuş, Safranbolu da Karabük’e bağlanmıştır.
PROGRAM:
1 Ağustos Perşembe saat 23:00'da İncirli'den başlayarak yola koyuluyoruz.
2 Ağustos Cuma sabah Safranbolu'ya ulaşıyoruz. Kahvaltıyı otelimizde yapıyoruz (ekstra). Otele yerleşip kısa bir dinlenme süresinden sonra profesyonel rehber eşliğinde şehri ayrıntılı geziyoruz. Öğlen yemeği, kahve ve çay molası sonrası aracımızla giderek Taş Teras’a yürüyüp doğa manzaralarını seyrediyoruz (3 km gidiş-dönüş). Otele araçla dönüş yapıyoruz. Akşam yemeğimizin öncesinde Hıdırlık Tepe’den eşsiz Safranbolu manzaralarını seyrediyoruz. Yemek sonrası serbest zamanda gönlümüzce davranıyoruz.
03 Ağustos Cumartesi otelimizde kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltı sonrası aracımızla Bulak Mencilis Mağarası ve Bulak Koyu'na hiking faaliyetimizi gerçekleştirmek üzere yola çıkıyoruz. Yol üstünde İncekaya Su Kemerini ziyaret edip yaklaşık 11 km'lik yürüyüşümüze başlıyor ve tamamlıyoruz. Öğlen yemeğini köydeki imkanlardan yararlanarak yapacağız. Zamanımız uygun olursa farklı lokasyonları ziyaret edeceğiz. Rotamız içinde yüzme ve serinleme imkanı da var. Otele dönüp akşam yemeği aldıktan sonra serbest zamanda eğlenceye dalıyoruz.
04 Ağustos Pazar günü kahvaltı sonrası otelden eşyalarımızı alarak ayrılıyoruz. Aracımızla tıbbi ve aromatik bitkilerin üretiminin yapıldığı orman işletme müdürlüğüne bağlı bir tesise geçip uzman kişilerden bu konuda bilgiler alıyoruz. Buradan 5 km kadar yürüyüp Safran tarlasına ulaşarak yetiştiricilerden bu özel bitki hakkında bilgi ediniyoruz. Buradan aracımızla Yörük Köyü'ne geçiyoruz. 3 km kadar bir yürüyüşle bu harika köyü adımlıyoruz. Köyde Filiz ablamızın yaptığı yöresel yemek ve gözlemelerle öğlen yemeğimizi yedikten sonra, Safranbolu'dan vakitlice yola koyuluyoruz ve saat 23.00 gibi İstanbul’da oluyoruz.
YÖRÜK KÖYÜ
Safranbolu’nun küçük bir modeli olan Yörük Köyü, gerçek bir Türkmen köyü olması sebebiyle 1997 yılında kentsel sit alanı içerisine dahil edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır.
Yörük Köyü ile ilgili yazılı efsanelerde, Yörüklerin 14. ve 15. yüzyıllarda göçer durumda oldukları, kendilerine özgü vergi düzeni ile ayrı bir kariye teşkil edecek şekilde bir kadıya bağlanıp zaman içerisinde yerleştirildikleri, bu kazanın merkezi olarak bugünkü Yörük Köyü’nün tespit edildiği ve yüzyıllar boyunca bu konumlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Köyün efsanede yer aldığı şekilde Karakeçili aşiretine bağlı oymaklar ve Taraklı aşireti mensupları ya da bütününden oluşan biçimde kurulmuş olması ihtimal dahilindedir. 16. yüzyılda Safranbolu yöresinde yaşayan göçebe cemaatlere “Yörükan-ı Taraklı” ya da “Yörükan-ı Taraklıborlu” adı verilmektedir.
Safranbolu’nun aksine arsa ve engebeli arazi sorunu olmayan Yörüklüler, evlerini neredeyse bitişik nizam inşa etmişlerdir. Anadolu köylerinde genellikle görülen ev kümelenmesi yerine ana cadde boyunca yapılanmışlardır. Ana cadde sonundaki meydandan açılan düzenli sokaklarda bile bitişik nizam havası devam etmektedir. Sipahioğlu Gezi Evi, Yörük Köyü’ndeki anıtsal nitelikli evlerden biridir. Sipahioğlu Evi, genelde tüm Yörük evleri gibi taş zemin üzerine, 2 katlı olarak yapılmıştır. Hissedarları tarafından binanın harem ve selamlık bölümleri ayrılmış olup gezi amaçlı kullanılmaktadır. Evin odalarında bulunan kalem işi süslemeler dikkat çekmektedir.
SAFRAN TARLALARI
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki safran tarlaları, ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Safran Tarlaları Safranbolu'nun Yeni Turizm Destinasyonu Oldu
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu ilçesinde, boya, yemek, kozmetik, ilaç ve gıda sektörü gibi birçok alanda kullanıldığı için "mucize bitki" olarak adlandırılan ve ilçeye adını veren safran tarlaları ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Uğruna savaşların yapıldığı bilinen, 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip, Bizans döneminde Batı Anadolu'da ticareti yapılan, Osmanlı döneminde de önemini koruyan safran, Türkiye'deki çeşidi İran, İspanya, Hindistan, Yunanistan gibi bazı ülkelerde üretilene göre sertlik, renk ve aroma bakımından farklılık gösterdiği için 2014'te yapılan çalışmalar sonunda dünyada tescili sağlanarak "milli bitki" unvanını aldı.
Ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen, 80 bin çiçekten sadece yarım kilogram üretilebilen ve kilogramı 40 bin liradan alıcı bulduğu için "dünyanın en pahalı bitkisi" olarak da adından söz ettiren safrandan bu yıl 24 kilogram hasat bekleniyor.
Safranbolu turizminin yeni destinasyonu haline gelen safran tarlaları, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
İlçede 7 köyde 20 çiftçi tarafından 40 dekar alanda ağustos ayında soğanları dikilen, ekim ve kasım aylarında hasat edilen safran, ilçe ekonomisine de katkı sağlıyor.
Maliyet:
Resmi Üyeler: 7,150 TL
Web Üyeleri: 7,300 TL
Fiyatlara KDV Dahildir. Fatura etkinlikten sonra düzenlenip e-posta adresinize gönderilir.
Önemli Not: Konaklama iki kişilik odalarda gerçekleştirilecektir. Tek kişilik oda rezervasyonumuz yoktur. Otelimizin kapasitesi doludur; bu nedenle tek kişilik oda isteyenler fark ödeyerek otelin yakınında başka bir otelde konaklama imkanı bulabileceklerdir. (Otelimizde yer kalmayacaktır.)
Maliyete Dahil Olanlar:
- 2 gece, 2 kişilik odalarda kahvaltı ve akşam yemeği dahil konaklama
- Ulaşım
- Zorunlu seyahat sigortası
- Rehberlik hizmetleri
Konaklama: Safranbolu içinde, konak konseptinde otelimiz.
Maliyete Dahil Olmayanlar:
- Cuma günü kahvaltı
- Bütün günler öğle yemekleri
- Her türlü özel harcama ve eğlence
- Müze, mağara ve ören yeri girişleri
- Tek kişilik oda farkı
Bu faaliyette gerek planlama, gerek konaklama ve gerekse faaliyet günlerinde yanımızda yer alacak olan Safranbolu Dağ ve Doğa Sivil Arama Kurtarma Derneği Başkanı Sayın Mehmet KIMIR Bey'e sonsuz teşekkürler...
Faaliyet Sorumlusu: Suat ARSLAN
0505 572 7329
Etkinlik Zorluk Seviyesi : 3 - Normal
- Kondisyon :Normal bir kondisyon gerekirir. Doğa yürüyüşünü ilk defa yapacaklar için uygundur.
- Arazi :İrtifa değişimleri çok azdır, az eğimli patika ve traktör yollarında yürünür. Zaman zaman çalılıklara girilir.
- Parkur :Genellikle toprak yoldur, patika ve stabilize yollar olabilir
- Mesafe :5-15 Km arasında değişir
- Kimler Katılabilir : Yürüyüşlere yeni başlayan ve sağlık problemi bulunmayan herkes katılabilir.
* Bu döküman Türkiye Dağcılık Federasyonu standartları baz alınarak hazırlanmıştır.
Ferdi Kaza Sigortası Yaptırılması Katılımcının İnsiyatifindedir.
Sportif etkinliklerimiz T.C.İstanbul Valiliği İl Spor Müdürlüğü ve
Spor federasyonlarımız tarafından onaylanan yıllık faaliyet planımız çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
İstanbul Doğa TÜRSAB üyesidir.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı A Sınıfı Seyahat Acentası
Belge No : 17364
Duraklar
Durak Bilgisi Paylaşılmamış.